Genel Kültür Deneyleri Ve Sonuçları
Genel Kültür
İnsanlık Adına Hayatımızı Değiştiren Buluşlar, Deneyler Ve Dehalar; Buluşların ve deneylerin bazıları araştırılarak, üzerinde çalışılarak, bazıları ise tesadüfen geliştirilip sonuçlanmıştır. Bunlardan başlıcaları: Mikroskop, Hücre, DNA, Parmak izi, Kan grubu ve kan nakli.
Mikroskop
Birçok buluşların temeli olan Mikroskop’un mucidi Hollandalı Zacharias Janssen’tır. Kendisi gözlük üreticisi ve aynı zamanda teleskoplar üzerine çalışıyordu.(1590) yılında üzerinde çalıştığı teleskopta değişiklikler yaparak mikroskobu meydana getirdiği bilinmekte. Her ne kadar tartışmalara konu olsa da ilk bileşik mikroskobu icat eden kişidir.
Hücre
Mikroskop’un icadı birçok buluşa farklı görüş açısı kazandırmıştır. Bunlardan birisi de, yaşamın yapı taşı olarak bilinen hücredir. Hücre 17.yüzyıl ortalarında(1665) yılında İngiliz astronom Robert Hooke tarafından araştırılıp üzerine deneyler yapılarak keşfedilmiştir. Hooke hücrenin yapısından veya işlevinden bir haberdi. Yaklaşık 200 yıl kadar da hiçbir bilim insanı tarafından hücrenin önemini anlaşılamamıştır. Ancak(1839) yılında Matthias Jakob Schleiden ve Theodor Schwann taraflarından incelenip yorumlanarak sonuç alınmıştır.
DNA ;19. yüzyılın sonlarına doğru İsviçreli biyolog Johennes Friedrick Miescher tarafından keşfedilmiştir.(1953) yılında Watson ve Crick adlı araştırmacılar hazırladıkları modeller üzerine DNA'nın yapısını deneyler yaparak anlam kazandırmışlardır.
Parmak İzi: kullanımı ilk olarak(1858) yılında Hindistanlı devlet adamı olan William Herschel tarafından düşünülmüştür. Yaptığı iş anlaşmasında Müteahhit in caymasına engel olmak için, antlaşmanın altına mürekkep ile ellerini kağıda basmaktı. O sırada parmak izinin devrim yaratan bir buluş olduğunun farkında değildi. Zamanla buluşunun anlamını fark edince, detaylı deney yaptı.(1892) yılında ilk kez kimlik tespiti için onay alınıp sistematik bir şekilde uygulamaya geçildi.
Kan Grupları Ve Kan Nakli :Kan nakli kullanımı 17.yüzyılda uygulanmaya başlanmıştır. Ancak kan grupları uyumsuzluğu bilinmediğinden, birçok ölümle sonuçlanmıştır. Bu ölümlerin sebebini öğrenmek isteyen Viyana doğumlu immünolog ve patolog olan Karl Landstenier(1901) yılında yaptığı deneyler sonucu kan içerisindeki antijenlerin türünün farklı olduklarını keşfetti. Ve bu farklılıkları A B 0 olarak gruplandırdı. 1 yıl sonrada AB grubunu keşfetti. Birçok testlerden sonra sorunsuz bir şekilde doğru kan nakli yapılmaya başlandı.